Genç çellist Jamal Aliyev, müzikal hayatını ve hayallerini anlattı Açıklaması
6 mins read

Genç çellist Jamal Aliyev, müzikal hayatını ve hayallerini anlattı Açıklaması

Çellist Jamal Aliyev, klasik müzisyen olarak başladığı çelloda yeniliklere açık olduğunu söyleyerek, “Her müziği sevdiğim için çelloda her şeyi yapmak istiyorum. Kafamda ne varsa, neyi en iyi yapabileceğimi düşünüyorsam o konuda ilerlemek istiyorum.” dedi.

Müzik kariyerini, gerçekleştirdiği çalışmalarını ve gelecek hayallerini AA muhabirine anlatan Aliyev, müzikle iç içe bir ailede doğduğunu, 3 aylıkken Ankara’ya taşındıklarını ve 13 yaşına kadar Bilkent’te büyüdüğünü söyledi.

Paris’te yatılı bir okuldan burs kazandığını ve ailesinin çekincelerine rağmen eğitimine Fransa’da devam ettiğini dile getiren Aliyev, “Çok zorluk çektim ama 13 yaşımda gidip oradaki hayatı, kültürü, hocaları tanımak ve müzik eğitimi almak benim için çok güzeldi.” değerlendirmesinde bulundu.

Fransa’nın ardından Almanya’da yüksek lisans eğitimi aldığını aktaran Aliyev, “Şimdi de Türkiye’ye geri döndüm, taşındım. Çünkü 16 sene gibi, bayağı uzun bir süre orada kaldım. Ailem de Ankara’da, Şimdi İstanbul’da yaşıyorum.” ifadesini kullandı.

“O konserden sonra yolum açıldı”

Klasik müzik sanatçısı olarak 2015’te İngiltere’deki Royal Albert Hall’de 8 bin kişinin izlediği bir konsere davet edildiğini aktaran Aliyev, “O konserden sonra herkes beni gördü ve yolum açıldı. Kariyer olarak büyük bir gelişme sağladım. Fazıl Say ile 2018’de tanıştık, İstanbul ve Eskişehir’de birkaç konserde çaldık. Ondan sonra da Fazıl Say ile bir albüm kaydettik, ‘Hayat Ağacı’ albümü ve onun turnelerini yaptık.” diye konuştu.

Azerbaycan devlet sanatçısı dedesi ile annesinin çellist olduğunu kaydeden Aliyev, şu bilgileri verdi:

“Sanırım 5 yaşında benim başka bir seçeneğim yoktu. Dedemi çok beğeniyordum tabii. Hep evde çalışıyordu. Ben de çellosunu alıyordum. Böyle bazen tellerine vuruyor, çalmaya çalışıyordum. İlgim olduğunu, sevdiğimi gördüler ve 5 yaşında çelloya başlattılar. İyi ki başlattılar çünkü çello bu yaşıma kadar bütün klasik müzik dünyasında en beğendiğim enstrüman.”

“Çello benim için her zaman bir numaraydı”

Jamal Aliyev, çellonun insan sesine en yakın sesi çıkaran enstrüman olduğunu dile getirerek, “En iyi şekilde bütün duygularımı, hislerimi, düşüncelerimi, analizlerimi çelloda ifade edebileceğimi düşünüyorum. Ben piyano da keman da çalabiliyorum ama kesinlikle çello benim için her zaman bir numaraydı.” dedi.

Fazıl Say ile son zamanlarda çok yakın çalıştıklarını vurgulayan Aliyev, şunları söyledi:

“Albüm süreci çok eğlenceli geçti ve çok şey öğreniyorum tabii ki. İnanılmaz, dünya çapında bir müzisyen, büyük bir yetenek. Benim küçüklükten beri idolüm olarak gördüğüm biri. Türkiye’de başka klasik müzik sanatçısı ile büyümedik biz. 13 yaşında yurt dışına gittim ama küçük yaştan beri, piyanist olmasına rağmen ondan çok şey öğrendim. Bütün konserleri, CD’leri her şeyi vardı elimde. Dinliyordum severek ve tabii onunla çalışabilmek, vakit geçirmek, sahneye çıkmak çok şey kattı bana. Hem kariyer olarak hem de enstrümantalist olarak çok şey öğrendim.”

“Amacım bir çellist olarak en iyi noktaya varabilmek”

Müzik kariyerinin 2013-2014’te verdiği konserlerle başladığının altını çizen genç müzisyen, “Benim amacım bir çellist olarak varabileceğim en iyi noktaya varabilmek. Bu hiçbir zaman bitmeyecek. Her zaman daha iyisini istiyorum çünkü.” şeklinde konuştu.

Başarılı sanatçı, “The Snowstorm: IV. Romance”, “Libertango” ve “Sultan” eserlerini müzikseverlerle buluşturdukları piyanist Ece Dağıstan ile bir duo projesini hayata geçireceklerini sözlerine ekleyerek, şöyle devam etti:

“Klasik müzik çerçevesinde beğendiğimiz bütün janrlardan parçaları, düzenlemelerini yaptırıp, piyano duo olarak seslendiriyoruz. Single’larımız çıktı. Konserlere de Türkiye’de ve yurt dışında olacak şekilde devam etmek istiyorum. Bir de ben çelloya klasik müzisyen olarak başladım ve öyle bitireceğim diye düşünmüyorum kesinlikle. Dünyada biliyorsunuz her şey çok değişiyor, gelişiyor. Ben her müziği sevdiğim için çelloda her şeyi yapmak istiyorum. Kafamda ne varsa, neyi en iyi yapabileceğimi düşünüyorsam o konuda ilerlemek istiyorum.”

“Hiçbir zaman pes etmemek çok önemli”

Genç müzisyenlere tavsiyelerde de bulunan Aliyev, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Söylemek istediğim şey, müziğe bir büyük sevgi duyuyorlarsa kesinlikle hiçbir zaman vazgeçmesinler. Benim karşıma o kadar çok şey çıktı ki. Hem çok güzel hem de çok kötü şeyler çıktı. Hiçbir zaman pes etmemek çok önemli. Çünkü bir şeyde başarılı olmak için o işe aşkla bakmak gerekiyor. Kesinlikle ne meslek olursa olsun bir şeyi çok sevmeliyiz. Sevmiyorsak sevdiğimiz şeyde devam etmemiz gerekiyor. Ben şu an 30 yaşıma yeni girdim ve bunu anlamaya başladım. Keşke bunu bana birisi daha gençken, 15-16 yaşlarında söyleyebilseydi. Örneğin hocalarımız, ailemiz var. Onlar ‘Bunu yapacaksın. Bu daha doğru.’ ya da ‘Geleneksel ne doğruysa onu yapmak gerekiyor.’ diyorlar bize. Buna kesinlikle şu anda katılmıyorum. Çünkü bir şey insanın içinde yoksa zorla yapmak çok zor. Onun için gençlere tek tavsiyem neyi çok seviyorlarsa her zaman o konuda devam etsinler. Başkalarını çok dinlemesinler.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir