Kimya mühendisi olan Celardin, fotoğraf sanatına olan tutkusunu ve renklere olan hayranlığını New York’taki Uluslararası Fotoğraf Merkezi’nde (ICP) aldığı fotoğrafçılık ve renk bilimi dersleriyle pekiştirmiş. Celardin, sergilediği fotoğraflarda ışıyan renklerin ahengi ile birlikte kullanılan birleştirme teknikleriyle yaşadığı mutluluğunu yansıtmayı deniyor.
İki kata yayılan sergide ilk katta mimari, ikinci katta ise doğa fotoğraflarının sayıca çokluğu dikkat çekiyor. Celardin, günümüzdeki doğa ve mimarinin iç içe geçmiş birlikteliğini böyle simgeleştiriyor.
Küratör Sesalan, “Giriş katında bir çiçek fotoğrafı varken ikinci katta da bir mimari fotoğrafımız var, böylece iki katı da birbirine mayalamak istedik” sözleriyle bunu doğruluyor. Sesalan şöyle devam ediyor: “Matematik olarak fotoğrafların Ceki’nin zihninde işleniş biçimi aynı. Bir kaleydoskoptan bakar gibi sevdiği anları çoğaltıyor. ‘Mutluluk çoğaltılabilir mi ve bunu paylaşabilir miyim?’ hissiyle bizi burada buluşturdu.”
‘BİR OYUN OYNADIM’
Işıl ışıl ve mutluluğun doruklarını yansıtan fotoğrafların aslında hüzünden doğduğunu belirten Celardin, “Benim psikolojik olarak kendimi hiç iyi hissetmediğim zamanlarda, küresel salgın dönemlerinde, beğendiğim şeyleri fazlalaştırarak bir oyun oynadım. Bu hoşuma gitti ve ‘Bu formülü başkalarına da gösterebilir miyim?’ fikriyle başladım. Buradaki isteğim, sergiyi ziyarete gelen insanların fotoğraflara baktığında yaşadıkları güzel anlara gidebilmesi” şeklinde konuştu.
